Salnamelerde Tarsus
Keywords:
Salname, Tarsus, Nüfus, Sosyal ve ekonomik yapıAbstract
Tarsus, Kilikya havalisinin en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Arkeolojik çalışmalar sonucunda şehrin tarihinin milattan önceki dönemlere kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Tarsus’un ne zaman ve kim tarafından kurulduğu kesin olarak bilinememektedir. Şehrin adı Tarşa, Tharsis, Tarsos, Tersis ve Tarsus gibi isimlerle kayıtlarda geçmektedir. Coğrafi konumu sebebiyle zaman içinde Asurlular, Mısırlılar, Hititler, Kilikyalılar, Persler, Makedonyalılar, Selefkoslar ve Romalılar gibi uygarlık, krallık ve imparatorlukların egemenliğinde kalmıştır. Daha sonra Müslümanlarla Bizans, Ermeni ve Haçlılar arasında birçok kez el değiştiren şehri, 1516/1517 yıllarında Yavuz Sultan Selim Osmanlı topraklarına katmıştır. Tarsus ve çevresi 1832-1840 yılları arasında Mısırlı İbrahim Paşa’nın egemenliğinde kalmıştır. 1840’tan 17 Aralık 1918’e kadar yine Osmanlıların hakimiyetinde olan şehir, bu tarihten itibaren 27 Aralık 1921’e kadar Fransızların işgali altındadır. Aynı tarihte yapılan Ankara Anlaşması ile bu işgal sona ermiştir. Osmanlılar döneminde sancak ve kaza statüsünde olan Tarsus, Halep vilayetine bağlıdır. Adana sancağının Halep vilayetinden ayrılıp bağımsız bir vilayet olması üzerine Adana vilayetine bağlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Mersin merkezli İçel vilayetinin kurulmasıyla Tarsus bu kez İçel vilayetine bağlanmıştır. Tarsus 1870’li yıllarda 24 mahalle, 7 nahiye ve 130 köyden meydana gelmektedir. 19.yüzyıl sonlarına kadar mahalle ve nahiye sayılarında çok fazla bir değişiklik olmazken köy sayısı artış göstermiştir. Tarsus ekonomisine baktığımızda salnamelerde şehrin ekonomisinin genellikle tarıma dayandığı görülmektedir.